DünyaGüncel

Yukarı Avusturya Demokratik Güç Birliği  Linz’de panel düzenledi

Yukarı Avusturya Demokratik Güç Birliği, 21 Aralık Cumartesi günü Linz kentinde Demokratik Kürt Toplum Merkezi Lokali’nde 1978 Maraş, 19-22 Aralık Hapishaneler ve 28 Aralık 2011 Roboski  katliamlarını kınayan ve sürecin değerlendirilmesini ele alan bir panel düzenledi.

Yukarı Avusturya Demokratik Güç Birliği, 21 Aralık Cumartesi günü Linz kentinde Demokratik Kürt Toplum Merkezi Lokali’nde 1978 Maraş, 19-22 Aralık Hapishaneler ve 28 Aralık 2011 Roboski  katliamlarını kınayan ve sürecin değerlendirilmesini ele alan bir panel düzenledi.

Düzenlenen panelde Yukarı Avusturya Demokratik Güç Birliği bileşenlerinin yanı sıra Avukat Gülizar Tuncer de katıldı. Saat 13.00’te saygı duruşuyla başlayan panelde ilk konuşmayı Demokratik Kürt Toplum Merkezi temsilcisi aldı.

Temsilci, Türkiye tarihinin katliamlar tarihi olduğunu, bunun bir devlet politikası olduğunu ve bu sürecin hala devam ettiğini vurguladı.

Avusturya Demokratik Haklar Federasyonu (ADHF) temsilcisi, 19-22 Aralık sürecinde devletin hapishanelere yönelik politikalarını aktardı, hapishane katliamıyla  topluma bir gözdağı verilerek devletin toplumu teslim almaya çalıştığını belirtti.

ATİGF’e bağlı Umut Kültür Merkezi temsilcisi Kürt ulusal sorununa değinerek Rojava, Kürtler ve Alevileri bekleyen tehlikeler olduğunun dile getirdi.

Avukat Gülizar Tuncer 19-22 Aralık hapishane katliamlarını, hasta tutsakların durumunu, ölüm orucu sürecinde izlenen politikanın gelinen aşamada devrimci mücadeleye neler kazandırdığını veya kaybettirdiğini sorgulanmak gerektiğini belirtti.

Tuncer ayrıca Roboski, Cizre, Sur ve Nusaybin’de yaşanan vahşeti de anlattı. Gelinen aşamada devrimci kurumların halka güven vermesi gerektiğini, kitlelerle kopan ve zayıflayan ilişkilerin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.

ATİK’e bağlı Enternasyonal Kültür Merkezi temsilcisi; 1978 Maraş, hapishaneler ve Roboski katliamına değindikten sonra, günümüzde devrimci güç birlikteliklerin önemine değindi.

Gerek Türkiye’de gerekse de Rojava’da yaşanan pratiklerin, halkların birleşik devrimci hareketinde vücut bulan siper yoldaşlığının sürece cevap olabileceğini söyledi. Ayrıca özellikle Kürt sorununda soyut reçetelerle sürece cevap olunamayacağının altını çizdi.

İkinci bölümde kurum ve dinleyicilere söz hakkı verildi. Linz Alevi Derneği temsilcisi ve  dinleyicilerden birçoğu söz alarak canlı bir tartışma ortamı yaratıldı.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu