Murat Aşık, süresiz oturumunun Almanya tarafından iptal edilmesi üzerine, çarşamba ve perşembe günleri olmak üzere haftada iki günlük süresiz eylemini 20. haftadır sürdürüyor. Aşık, Ulm’un merkezi dışındaki genel Ulm bölgesinden (Alb-Donau) sorumlu yabancılar dairesinin de içinde bulunduğu kaymakamlık önünde gerçekleştiriyor.
Murat Aşık’ın eylemine Alman basını da yer verirken, 20 haftadır açtığı çadırla eylemini dürdüren Murat Aşık “Adalet için, hak ve hukuk için direnişime devam ediyorum” açıklamasında bulundu.
Çadırda imza da toplayan Aşık’ın eylemine ADHF, AGİF, AKM, ATİF, KON-MED, DİDF, AGEB, Halk Cephesi, MLKP, Sol Parti (TR), Die Linke (Sol Parti), gibi bölgedeki devrimci-demokrat kurum ve bireyler de destek için sürekli çadır ziyaretinde bulunuyor.
SPD ve Yeşiller de konuyla yakından ilgilendiklerini açıkladılar. Çok sayıda kurum, ayrıca yazılı dayanışma açıklamasında da bulunarak “Murat Aşık’ın haklı davasında yanındayız” diyerek destekte bulunmaya devam edeceklerini duyurdular.
Türkiye’de AKP iktidarı tarafından “mallarına el konanlar” listesine eklenen Aşık’ın, yakalanması için ödül de kondu.
Eyleminin 20. haftasında bulunan Murat Aşık’ın basına ilettiği yeni açıklama şöyle: “Türkiye ve Erdoğan Faşizmine İade edilmek isteniyorum!” başlığı ile
şöyle dedi; Merhaba Arkadaşlar Bildiğiniz üzere 20 Haftadır Oturum Hakkım için Kaymakamlığa bağlı Yabancılar Dairesi Alb-Donau-Kreis Ulm binasının önünde direniyorum.
Almanya’da doğup büyümeme rağmen, üstüne üstlük bir de politik iltica talebim kabul edilip yurtdışı edilmem yasaklandığı halde, Alman Anayasayı Koruma Örgütü’nün Regierungspräsidium Tübingen’e (Tübingen, Reutlingen, Zollernalb, Alb-Donau, Biberach, Ravensburg, Sigmaringen, Bodensee ve Ulm bölgelerinden sorumlu devlete bağlı hükümet birimi)verdiği bilgiler doğrultusunda, politik mimliğimden dolayı terörize edilip, Türkiye‘ye teslim edilmek isteniyorum.
Buna karşılık avukatım ve Almanya Sol Parti Federal Milletvekili Gökay Akbulut Regierungspräsidium Tübingen’e bu saçmalığa bir an önce son vermelerini ve haklarımı iade etmelerini talep ettiler.”
