GüncelManşet

Nükleer santralleri durdurmaya 25 Nisan’da Sinop’a!

stanbul: Bugün Nükleer Karşıtı Platform İstanbul Bileşenleri, Makine Mühendisleri Odası’nda, Türkiye’de yapılması planlanan nükleer santrallere karşı basın toplantısı düzenledi. Nükleer santrallerin zararlarının konuşulduğu toplantıda, Çernobil faciasının yıldönümü olan 25 Nisan’da Sinop’ta yapılacak nükleer karşıtı mitinge de çağrı yapıldı.

Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nde gerçekleştirilen toplantıya DİSK, KESK, TMMOB, İstanbul Tabip Odası yöneticileri, HDP Milletvekili Levent Tüzel, HDP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Prof. Dr. Beyza Üstün, Kuzey Ormanları Savunması ve İstanbul Kent Savunması üyeleri de katıldı.

Basın toplantısı, İstanbul NKP Dönem Sözcüsü Kazım Özgenç‘in açılış konuşmasıyla başladı. Özgenç, konuşmasında, “AKP iktidarı Dünya’nın reddettiği bir yönetimi kullanarak geleceğimizi katletmeye hazırlanıyor. Çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği için, topraklarımızı, temiz çevremizi korumak için nükleere karşı mücadelemizi sürdürmek zorundayız. Eğer güzel bir çevre bırakmak istiyorsak Türkiye’nin dört bir yanında bu mücadeleyi büyütmeliyiz. AKP iktidarı paradan başka bir şey görmüyor. Sermayenin ve onun çevresindeki taşeronların çıkarları için her türlü riski göze alıyor. Mücadelemiz sermayeye karşı sürdürülmeli” şeklinde konuştu. Özgen, konuşmasının sonunda herkesi 25 Nisan’da Sinop’ta yapılacak olan nükleer karşıtı mitinge katılmaya ve duyarlı olmaya çağırdı.

Ardından söz olan TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Süleyman Solmaz, AKP’nin halkın, bilim insanlarının ve sağlıkçıların tüm tepkilerini ve uyarılarını, kulaklarını kapatarak dinlemediği için tepki gösterdi. Solmaz, “İktidar söylenen her şeyi duymazdan geliyor. ‘Kulağımızın bir tarafından girer bir tarafından çıkar’ diyorlar. Biz sözlerimizi sadece onlar duysun ve adım atsın diye söylemiyoruz. Biz herkes için söylüyoruz. Çünkü bu toplumsal bir olay, bugün Çernobil’de yaşanan facia, Kanada’da tartışılıyor. Hiçbir teknoloji tasarruf edilen enerji kadar kalıcı değildir. Ülkemizi yönetenler enerji tasarrufu için hiçbir şey yapmıyorlar. 2011’de çıkarılan Enerji Tasarrufu Yasası’nı hiç uygulamadılar” dedi.

“Bu nükleerler toplumun ihtiyacını suiistimal ederek gerçekleştiriliyor”

Toplumun ihtiyaçlarının devlet tarafından suiistimal edilerek kendi çıkarları için kullanmasına tepki gösteren Solmaz, “Bu nükleerler toplumun ihtiyacını suiistimal ederek gerçekleştiriliyor. Ülkemizin enerji ihtiyacı olabilir ama bu iktidar çocuklarımızın geleceğini çalıyor. Ama biz mesleğimizin bize verdiği toplumsal sorumluluğumuzla doğru olanı söyleyeceğiz” diye konuştu.

“Nükleer santraller arttıkça nükleer kazaların artması da kaçınılmaz olacak”

TTB Merkez Komite Üyesi Hüseyin Demirdizen yaptığı konuşmasında nükleer santrallerin söylenildiği gibi güvenli ve sağlıklı olmadığının altını çizdi. Demirdizen, “Nükleer santraller enerji seçeneği olamaz. Zararsız değildir, güvenli değildir. Hiçbir teknoloji ya da yapı doğanın kanunları karşısında sınırsız bir güvene sahip değildir, olamaz! Nükleer santraller arttıkça nükleer kazaların artması da kaçınılmaz olacak” ifadelerini kullandı.

KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Nilay Orman ise nükleer santrallerin kamuyu yok edeceğinden duyduğu kaygıyı ifade etti. Orman, “Nükleer kamuyu yok eden bir şeydir. Çernobil’den sonra Hopa’da yaşanan ölümleri hatırlarsınız, ölüm oranları, kanser oranları arttı. Bizim korkumuz kamunun kalmayacak olması” dedi.

“Nükleer santralleri Türkiye’ye kurdurtmayalım”

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İstanbul Şube Başkanı Beyza Metin, 31 Mart’ta Türkiye’nin dört bir yanında elektrikler kesilmesinin ardında Sinop nükleer santral projesinin Meclis’ten geçtiğini hatırlattı. Metin, “Nükleer santraller, doğayı ve insan yaşamını en çok tehdit eden bir ölüm makinesidir. AKP iktidarı, enerjideki planları elektrik kesintileriyle gözler önüne serilmişken onlar nükleer santralleri bir gece meclisten geçirerek bundan kurtuluyor” şeklinde konuştu. Metin, AKP’nin nükleer santrali yalanlarla pazarladığını belirterek, “‘Nükleer santraller enerjide dışa bağımlılığı azaltılacak’ denirken Rusya ve Japonya’nın Türkiye’de santralleri olmuş olacak. Kötü sicili olan bir iktidar Türkiye’yi kaosa sürüklüyor. ‘Tüp gaz da patlıyor’, ‘Evinize kaktüs alın da radyasyondan korunun’ diyenlere baktığımızda kimlerin nelere kalkıştığını ve nasıl bir facia ile karşı karşıya olduğumuzu anlayabiliriz” dedi. Metin, herkesi yaşamına sahip çıkmaya ve nükleer santralleri Türkiye’ye kurdurtmamaya çağırdı.

Nükleerin etkileri 40 milyar yıl sürüyor!

Prof. Dr. Engin Türe ise açıklamaların ardından nükleer santrallerle ilgili sunum gerçekleştirdi. Türe sunumunda, söylenenin aksine nükleerin ve radyasyonun 40 milyar yıl boyunca etkilerinin süreceğinin altını çizdi. Dünyanın hiçbir köşesinin güvenli olmadığına dikkat çeken Türe, “Çernobil olsun, söylenmeyen facialar olsun, sızıntılar olsun, dünya radyoaktif kirlenme içerisinde. Bunların etkileri milyarlarca yıl boyunca devam edecek. Çünkü hissetmiyorsunuz, görmüyorsunuz, duymuyorsunuz. Vücudumuza giriyor ama fark etmiyoruz” şeklinde konuştu. Türe, santrallerin Türkiye için hiçbir faydası olmayacağını, zararlarının da milyarlarca yıl boyunca görüleceğini anlattı.

CHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Efkan Bolaç da Mersin Akkuyu’da hukuksuz bir biçimde temelleri atılan Akkuyu Nükleer’in ÇED süreciyle ilgili bilgiler vardı.

Toplantıda konuşan HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, işçi katillerinin, suçluların nükleer santrallerle suçlarına suç eklemek istediklerini belirtti. Tüzel, “Enerji Bakanı Taner Yıldız, suçlu ve yalancı bir insandır. Soma’da 301 madencinin öldüğü katliamın 1. derecede sorumlusudur. Yargılanması gereken bir kişidir. Şimdi bu kişi Akkuyu’daki nükleer santralde karşımıza çıkıyor. Güvenilir olmadığı, kazalarla karşı karşıya olduğumuz bir durum var. Nükleer santrallerin yapımının Türkiye’ye sokulması eski olduğu belli ama AKP bugün bunu hızlandırıyor” şeklinde konuştu.

Enerji maliyetleri açısından hep yalan söylendiğini belirten Tüzel, “Türkiye’nin rantçı, kapitalist çevreleri buradan kazanacaklarıyla bütün Dünya’yı tehlikeye atacak adımlar atıyor. En şaibeli kurumlar bunun arkasından çıkıyor. Bu ülkede nükleer santralleri durdurmalıyız. Bu barbarlardan kurtulmadığımız sürece bu tehlike bizleri bekliyor” diyerek herkesi mücadeleye, dayanışmaya çağırdı.

Klaussen: “Lütfen siz de bu santrallerin gelmesini engelleyin”

Almanya’dan gelen Uluslararası Nükleer Karşıtı Hekimler Birliği Başkanı Angela KlaussenNükleer tesisler sadece kaza yaparken sağlığa zarar vermiyor, normalde çalışırken de zarar veriyor. Almanya’da 16 santral üzerinden araştırma yapıldı, bir çocuk nükleer santrale ne kadar yakın oturursa kanser riskinin o kadar arttığı ortaya çıktı” diyerek bilgi verdi.

Almanya’da mücadele ederek yenilenebilir enerjiye geçildiğini ifade eden Klaussen, “Biz Almanya’da yenilenebilir mücadelede kazanmaya başladık. Almanya’da yüzde 25 yenilenebilir enerji sağlıyoruz. Lütfen siz de bu santrallerin gelmesini engelleyin, mücadele edin” dedi.

Üstün: “Biz halk için çözümler üretmeliyiz. Çözümlerimiz anti-emperyalist olmalıdır

HDP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Beyza Üstün de bir konuşma yaptı. Üstün, HES’lerin enerji projesi olmadığı gibi, nükleer santrallerin de enerji projesi olmadığını vurguladı. “Nükleer santraller kapitalist sistemin kendisi için bir başka çözüm alanıdır. Enerji için alternatifleri konuşurken sermayeye yeni alanlar açmayalım” vurgusu yapan Üstün, “Biz halk için çözümler üretmeliyiz. Çözümlerimiz anti-emperyalist olmalıdır” diye konuştu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu