H. Merkezi: TKP/ML-TİKKO’nun 2. Genel Sekreteri Süleyman Cihan hakkında, 12 Eylül AFC’si döneminde hazırlanan “ev göstermek için girilen binanın 6. katından atlayarak intihar ettiği” raporuna karşılık Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı tarafından 13 Nisan günü Cihan’ın faşist cunta tarafından işkence edilip öldürüldüğüne dair bir rapor hazırlandı.
İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi olan Fincancı’nın hazırladığı rapora göre Cihan, işkence edilerek katledilmiş ve bir binadan atılmıştır. Ardından kimliği bilinmesine rağmen “kimliği bilinmeyen kişi” denilerek Kimsesizler Mezarlığı’na gömülmüştür.
Raporun açıklanmasının ardından İHD, Cihan’ın avukatı ve ailesi tarafından Ankara İHD Genel Merkezi’nde bugün (21 Nisan) bir basın toplantısı düzenlendi. Düzenlenen açıklamada Cihan’ın avukatı komünist önder Süleyman Cihan’ın katledilmesinde rol oynayan/bizzat işkencede yer alan işkencecilerin isimlerini açıkladı.
Açıklanan isimler arasında halk düşmanı ve birçok katliamın altında imzası olan Mehmet Ağar, İbrahim Şahin ve Şükrü Balcı gibi isimler de bulunuyor.
Cihan’ın avukatı Aydın Erdoğan tarafından gerçekleştirilen açıklamanın tam metni aşağıda yer almaktadır:
“Değerli yazılı ve görsel basın çalışanları,
Hatırlanacağı üzere Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yargılandığı Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ‘askeri darbe suçu’ davasında mahkeme, Süleyman Cihan’ın işkenceyle öldürülmesi sebebiyle Ahmet Cihan adına yaptığımız katılma talebini kabul etmiştir. Ayrıca Cemil Kırbayır’ın ailesinin başvurusu da kabul edilmiştir.
Süleyman Cihan resmi kayıtlara göre 29 Temmuz 1981 günü Edirne’den İstanbul’a giderken yakalanmış, bir gün sonra İstanbul Kadıköy Bostancı’da ‘ev gösterme’ye götürüldüğünde apartmanın altıncı katından atlayarak intihar ettiğine dair tutanak düzenlenmiştir.
Süleyman CİHAN, yakalama ve olay yeri tutanağında kimliği belli olduğu halde, ‘kimliği bilinmeyen kişi’ olarak defnedilmiş, ailesinin başvuruları, aramaları cevapsız kalmıştır.
Cinayeti saklamaya yönelik bütün çabalara rağmen, olay yeri Savcısı olarak görev yapan Kadıköy Cumhuriyet Savcısı, Adli Tabip ve Adli Tıp Kurumu belgelerinde, ölümün işkence sonucu olduğu, öldürüldükten sonra apartmanın altıcı katından atıldığı kuşku uyandıran çok sayıda ipucu yer almıştır.
Bütün delillere rağmen, İstanbul Sıkıyönetim Askeri Savcısı Erdoğan Savaşeri, suç hakkında takipsizlik kararı vermiş, itiraz da sonuçsuz kalmıştır.
Şimdi size sunacağımız 13.04.2012 tarihli İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı tarafından dosya ve adli tıp raporları incelenerek düzenlenen raporda, Süleyman Cihan’ın intihar etmediği, öldürüldükten sonra altıncı kattan atıldığı, verileriyle açıklanmıştır. Cinayete ilişkin adli tıp bulgularını sunduğumuz raporda bulabilirsiniz.
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, davaya katılma talebimizi, tüm dosyayı ve bu raporu değerlendirerek yerinde bulmuştur. Böylece suça azmettiren, sağladıkları fiili ve ‘yasal’ korumayla suçun işlenmesini sağlayan cuntacılardan cinayetin hesabının sorulacağına inanıyoruz.
Şimdi sıra, cinayetin asli failleri ve suç ortakları hakkında kapatılan dosyanın yeniden açılmasına gelmiştir.
Süleyman Cihan cinayeti, insanlığa karşı suçtur. İstanbul Sıkıyönetim Askeri Savcılığı’nın kovuşturmaya yer olmadığı kararı yok hükmündedir. Dahası, soruşturmayı kapatan savcı, suç ortağıdır.
Cinayetin faillerini açıklıyoruz: Failler İstanbul 1. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanı Org. Necdet Üruğ, Sıkıyönetim Adli Müşaviri Kıd. Hak. Alb. Durmuş Akşen, Emniyet Müdürü Şükrü Balcı (ölü), Emniyet 1. Şube Müdürü Tayyar Sever, Emniyet 2. Şube Müdürü Mehmet Ağar, SYNT Savcısı Hak. Yzb. Erdoğan Savaşeri, Bostancı Em. Başkomiserliğinde görevli Polis M. İbrahim Şahin, Adli Tıp Kurumu Başkanı Şemsi Gök (ölü) ile tutanaklarda isim ve yaka numaraları bulunmayan infazda görev alan polis memurlarıdır.
Önümüzdeki günlerde cunta liderleri dışındaki bu sorumlular hakkında İstanbul Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunacağız.
İnsanlığa karşı suç işleyen, 12 Eylül darbecileri ve suç ortaklarının yargılanması, bugüne kadar yaşananların bir daha yaşanmamasını sağlayacağını umut ediyorum.
Avukat Aydın ERDOĞAN”
